Kitap ismiyle
de bağlantılı olarak; 1999 -2026 yılları arasında yaşananları anlatan bir yıllık şeklinde oluşturulmuş.İnsanların
Mars'a gidip yerleşmesini ve oradaki
Marslılar ile etkileşimini konu alıyor.Toplamda birbiriyle bağlantılı 28 öyküden oluşuyor.Bir kaç yıl ara verilerek
yazılmış olduğu için bazı yerlerde kopukluklar yok değil ama yine her hikayenin
güzel bir mesajı var. İnsanların bencilliklerine, güzel olanı hırsları
yüzünden nasıl mahvettiklerine dikkat çekiyor.
Yani kitap,
bize yine bizi anlatıyor.İçimizde ki bitmez
tükenmez aç gözlülükle gittiğimiz her yeri yıkabileceğimizi,nasıl mahvedebileceğimizi
anlatıyor.
Marslıların,Dünyalıları uzaylı olarak görmesi de
güzel bir ironi olmuş. Bradbury, bu öyküleri 1949’lu yıllarda, henüz
insanoğlu aya adım bile atamamışken kurgulamış.Bu
durum da bana, bu nasıl bir zeka, nasıl bir öngörü diye düşündürüyor.Sanırım artık Ray Bradbury hayranı oldum ,diyebilirim.
ALINTILAR;
‘...Onlara yumruklarını salladı ve Dünya’dan kaçmak istediğini söyledi; aklı
başında olan herkes buradan kurtulmak isterdi zaten...Savaşlardan, sansürden,
devletçilikten, zorunlu askerlikten ve hükümetin sanat, bilim, şu ve bu
üzerindeki kontrolünden uzaklaşmak vardı işin ucunda! Dünya varsın onların
olsundu!’
‘Biz Dünyalılar, büyük ve güzel şeyleri yıkmak konusunda hünerliyizdir.
Mısır’daki Karnak tapınağının ortasına sosisli sandviç büfeleri dikmemiş
olmamızın tek sebebi, orasının yol üstünde olmaması ve ticari bakımdan pek işe
yaramaz oluşudur.’
‘Tüm bir dünya kendisini haklı görürken, aslında tek bir adamın haklı
olması mümkün mü?’
-‘İnsan olmayanın içindeki insanı göremez misin?’
- ‘İnsanın içindeki insan olmayanı görmeyi yeğlerim.’
‘...ama sadece bir gün kalıp gitse bile,boşluğu bomboş,karanlık
geceleri kapkara,yağmurlu geceleri sırılsıklam yapsa bile,nasıl vazgeçebiliriz
istediğimiz şeylerin ta kendisinden?’
‘Eğer gerçeğe sahip olamıyorsan hayal de onun kadar iyidir.’
‘Dünya’daki hayat hiçbir zaman çok iyi şeyler yapılacak denli yerine
oturmadı. Bilim hepimizin çok önünde konuşuyordu ve insanalar mekanik bir çölde
kayboldular, aygıtlar, helikopterler, roketler gibi güzel şeyler yapan çocuklar
gibiydiler; yanlış şeyler vurgulandı, makineleri çalıştırmaktansa, makineler
üzerinde duruldu. Savaşlar gittikçe büyüdü ve sonunda Dünya’yı öldürdü.’
Adıyla ilgimi çekmeyi başardı diyebilirim. Konusu da ilgi çekiciymiş. Not alayım. Teşekkürler! ^-^
YanıtlaSilRica ederim 😊 yazarin her kitabı ayri güzel, yazarı listene ekle bence😄
SilYazarın Fahrenheit 451 kitabı en sevdiğim kitaplar arasında olsada, yorumunuzu görene kadar Mars Yıllıkları hiç bir zaman dikkatimi çekmemişti. Bu keşif için teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim😊
Silhımm iyi yazar tabisideee ama bunu okumadım tımıms aklımda olsuuun :)
YanıtlaSil😊😊😊
Sil